21 Eylül 2012 Cuma

Eva (2011)


Çok tercih etmememe rağmen o kadar Hollywood bilimkurgusu seyretmişken şansımı İspanya yapımı bir bilimkurguda denemek istedim ve ekran başına geçtim. Gerçi içine yeterli dozda dram ve romantizm eklendiğinden saf kan bilimkurgu sayılmaz. Kike Maillo’nun ilk uzun metrajlı filminin senaryosunu Sergi Belbel, Cristina Clemente, Marti Roca, Aintza Serra kaleme alıyorlar. 94 dakikalık projenin oyuncu kadrosunda Daniel Brühl, Marta Etura, Alberto Ammann, Claudia Vega var. Katalanca ve İspanyolca dillerinin kullanıldığı yapım, Ağustos 2012 başında Türkiye’de gösterime girmişti.

Alex Garel, oldukça tanınmış başarılı bir robot yapımcısıdır. 2041 yılında mezun olduğu üniversite tarafından çocuk robot projesi için tekrar çağrılır. 10 yıldır görmediği erkek kardeşi David, karısı ama Alex’in eski sevgilisi Lana ve kızları Eva’yla bir araya gelir. Alex, proje için model örneği olarak Eva’yı seçer, onun her hareketini kaydeder. Bu zaman zarfında Eva’nın garip tavırları Alex’in kafasını karıştırırken, Lana’ya olan aşkı tekrar ayyuka çıkar.

Dünya sineması için küçük, İspanya sineması için büyük bir adım sayılan Eva, olumlu eleştirilerle karşılaşarak hem yönetmeni hem de oyuncuları sevindirdi. 2012 Goya ödüllerinde tam 12 dalda aday oldu ve en iyi yönetmen, en iyi özel efekt, en iyi yardımcı erkek oyuncu dallarında ödül aldı. IMDB puanı 6.5 olan projenin geneli seyredilebilir kıvamda diyebilirim. Tabi unutulmaz bilimkurgulardan değil çünkü yönetmen ve senaristler işin içine bolca romantizm ve dram eklemişler. Yaklaşık 30 yıl sonrasını gayet makul şartlarda çekmişler. Yani uçan arabalar, kapsül şeklindeki yemekler, ışınlanmalar yok. Sadece robot olarak bilimi geliştirmişler ve bunu da makul ölçülerde sunuyorlar. Ekran görüntüsü ise teknoloji gelişmesini daha karanlık bir dünyaya bırakmış. Sanki distopya yaratma havası var. Sadece robot çalışmalarının olduğu sahneler mevcuttakinden daha ileride görünüyor. Mekan, dekor, kostüm detayları günlük hayattan hiç bir farkı yok; teknolojiden de nasibini almıyor. Tek fark Eva karakterinin kostümüdür. Onu belli bir kalıba sokmuşlar. Kırmızı mont, sarı saç, mini eteğiyle tipik güzel kız çocuklarını hatırlatıyor ve ideala yakın bir portre çiziyor.
Karakter detaylandırmalarında gidip gelmeler var. Ana karakter Alex’in herkesi terk edip kaçışı belirsizken geriye dönüşü daha çok irdeleniyor. Kafasındakileri fazla aktarma niyetinde olmadan sadece işe odaklanmaya çalışıyor. Bunu da başaramıyor. Bu gelgitler filmin dramını biraz daha yoğunlaştırıyor ve bilimkurgu tarafı arka plana düşüyor. Eva ise Alex’e oranla kendini daha net ifade ediyor. Ne istediği, hissettiği, nelere karşı olduğunu belli ediyor. Kafanızda bir soru işareti bırakmıyor.

Bilimkurgularda görüntü ve yönetmen öne çıkarken, Eva’da senaryo da ağırlık basıyor. Eva’nın senaryosu ilgi çekici geldi. Kendimi gelecekte çok hissetmeden, bir bilim adamının hayatına şahit olur gibi izledim. Böyle düşündüğünüz vakit filme gelen bazı önyargıları yıkabilirsiniz.

Filmin baş rol oyuncusu Daniel Brühl 1978 Alman asıllı, İspanya doğumludur. 40’a yakın projede yer alan Brühl’ü “Good Bye Lenin!”den hatırlayabilirsiniz. Alex karakterini daha dram ağırlıklı sergilese de performansı fena değildi. Eva rolünü üstlenen Claudia Vega ise en etkili oyunculuğu çıkarıyor. Zaman zaman sinir bozucu çocuk kaprislerini yapması empati kurmanızı engellemiyor. Karakteri dakikalar ilerledikçe daha iyi anlayabiliyorsunuz. Vega, bu rol için 3000 çocuk aday arasından seçilmiştir. E fena da olmamış.


2 yorum:

  1. Yapay Zeka ile Ben Robot filmlerini anımsattı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, Eva denince akla direk Yapay Zeka geliyor zaten :)

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...