29 Ekim 2013 Salı

3096 Days (3096 gün) (2013)

3096 Gün
İnternette bile bilgilerine ulaşmakta zorlanırken, yaşanmış olaydan sinemaya aktarıldığı için izlemeye koyuldum. Yönetmenliğini Sherry Hormann’ın, senaristliğini Bernd Eichinger, Martin Moskowicz, Ruth Roma’nın üstlendiği dram Türkiye’de şimdilik gösterime girmeyecek gibi duruyor. 111 dakikalık Almanya yapımının baş rollerini Thure Lindhardt ve Antonia Campbell-Hughes üstelenmektedir.

10 yaşındaki Avusturyalı Natascha Kampusch, bir gün okul çıkışı işsiz Wolfgang Priklopil tarafından sebepsiz yere kaçırılır. Bu esaret hiç tahmin edildiği kadar kısa sürmeyecektir!

Öncelikle belirtmem gerekir ki filmi belli yaş üstü seyretmelidir. Zira Natascha Kampusch’un yaşadığı şiddet, cinsel istismar, hor görülme pek yenilir yutulur cinsten değil. Neredeyse 24 saatini evde geçiren Wolfgang Priklopil, bir okul çıkış günü gözüne 10 yaşındaki kızı kestirir ve kimsenin göremeyeceği bir anda kaçırır. Kızı o kadar iyi ve güvenli (!) saklar ki evine girip çıkan annesi ve büyük annesi dahi Natascha’dan haberdar olmaz. Sürpriz bozan olmamak için daha fazla detaya girmek istemiyorum ama hikayenin bu kadarlık kısmı dahi seyretmek için merak uyandırsın.
Senaryo sade yazılmakla beraber yaşananlar hayli sert olduğu için diyaloglara veya kurguya fazla dikkat gerekmiyor. Filmin teknik açıdan mantık hataları; daha doğrusu kafa kurcalayan yönleri mevcut. Natascha’nın yaşadığı yer, aldığı nefes oranı, hapsedildiği hücre mantığa birebir uymuyor. Gene de yaşattığı gerilim üst seviyededir. Mekan, dekor, kostüm gibi detaylar çok göze çarpmıyor. Yönetmenlik adına da Sherry Hormann’ın filme kattığı bir yenilik göze çarpmıyor.

IMDB’den 5.7 almıştır. Biraz daha fazlasını hak ettiğine inanıyorum. Gerçi çoğu ülkede henüz gösterime girmedi ve girmesi de pek olası görünmüyor. Verilmek istenen gerilim son dakikasına kadar yaşatılıyor. Eksiklikleri olsa da baş rollerdeki oyuncular etkili performans çıkarıyorlar. 1982 doğumlu Antonia Campbell-Hughes, bu rol için hayli kilo vermiş. Hatta sağlık problemleri bile yaşamış. Rolün hakkını vermiş mi? Modellik de yapan birine göre fena değil. O zayıflığı ve bakışı dahi insanın kanını dondurabiliyor. Zaten işkence altında onca zaman yaşayan biri hayatı görmeden, bilmeden nasıl davranabilir ki?


2 yorum:

  1. ilginç filme benziyor. adı ilgimi çekti ilk olarak duymamıştım bir de.. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Konunun kendisi seyirciyi çekmeyi başarıyor. Etkili bir yönetmen bu hikayeyi harika konsepte sokabilirdi.

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...