Herkes mi Aldatır? (2010)

Baş rollerdeki oyuncuların hatırına koltuğa oturup 98 dakikamı çalan "Herkes mi Aldatır?", kadın erkek ilişkilerini irdeleyen bir filmidir. Yönetmenliği Kamil Aydın üstleniyor. Metin Zakoğlu’nun aynı adlı tiyatro oyunundan senaryoya uyarlanmıştır. Komedi türündeki projenin baş rollerinde Ragıp Savaş, Mine Tugay, Metin Zakoğlu, Fatma Toptaş, Murat Akkoyunlu, Murat Serezli, Asuman Dabak yer alıyorlar. Nisan 2010’da gösterime girmişti.

Evli ama beklenmeyecek kadar çapkın bir adam ile yakışıklı ve zengin kocası tarafından aldatılan bir kadın tesadüf eseri bir gün otelde rastlaşırlar. Kadının öfkesi erkeğin çapkınlığıyla kesişince sabah kendilerini aynı yatakta bulurlar. Tam yollar ayrılacakken fark ederler ki adamın karısı ve kadının kocası da aynı oteldeler! Üstelik otelden çıkış yasaklanmıştır.

Tiyatro oyununu izlemediğim için kıyaslama yapma imkanım yok. Sinema filmi üzerinden gidecek olursam tam bir hayal kırıklığı diye özetleyebilirim. Ne senaryo başarılı, ne de kamera. Tiplemeye girecek karakterler, sürekli bir hengame, komedi türüne sokayım derken komedide olması gerekenleri toplayamayan bir kurgu elinizde kalıyor. Hepsi iç içe girmiş ilişkiler, birbirine güvenen insanlar ve bu insanların hiç birinin güvenilir çıkmayışı sizi yoruyor. Üstelik gülme fırsatı da vermiyor. Ne tipinden dolayı çapkın olduğunu göstermeyen adam, ne kocası aldatıyor diye başka bir adamla beraber olan kadınlar inandırıcı. Üstüne bir de otelde mahsur kalmaya neden olan bahane tam bir fiyasko! Hani amaç kadın erkek ilişkilerinde aldatmanın boyutunu farklı karakterler üzerinden anlatmak diye düşüneceğim. Lakin, öyle yoğun bir kargaşa var ki amacı yakalama imkanı yok.

Filme yaptığım olumsuz geri bildirimlerden hoşnut değilim. Zira ortada ne olursa olsun bir emek var. Diğer yandan sinemasever olarak zamanımı ve beğenimi ortaya sunarken beklentiye girmem de benim hakkım diye düşünüyorum. Belki beni mutsuz eden baş rolde Mine Tugay’ın olduğu bir filmin bu denli başarısızlıkla sonuçlanmasıdır. Duruşu, zarafeti, oyunculuğu bende hep saygı uyandırırken onu bu filmde izlemek şaşırttı. Rolünü layıkıyla yerine getirdi, o ayrı. Murat Serezli ve o, filmin tek olumlu taraflarıdır.

Ayrıca, film adı (ve tiyatro oyununun adı) tam bir tartışma konusu. E amaç da ilgiyi üstüne çekmek! Merak uyandırdığı doğru. Sonrası ise hüsran. 

Bir de artık şu ısırılmış elma kullanmaktan vazgeçseler çok mutlu olacağım. Sizi de bıktırmadı mı?