10 Ocak 2015 Cumartesi

Million Dollar Arm (Yetenek Avcısı) (2014)

Yetenek Avcısı
Temmuz 2014’te Türkiye’de gösterime giren Yetenek Avcısı, yaşanmış bir konuyu beyaz perdeye aktarıyor. Adını “Lars and the Real Girl” filmiyle duyuran Craig Gillespie yönetmen koltuğunda otururken, senaryo Tom McCarthy tarafından kaleme alınmıştır. 124 dakikalık dramın baş rollerinde Jon Hamm, Suraj Sharma, Aasif Mandvi, Madhur Mittal, Alan Arkin, Lake Bell yer alıyorlar. İki sportmenin hayatını anlatan filmin bütçesi 25 milyon $’ken hasılatı 38 milyon $’ı geçmiştir.

Spor menajeri Jeff Bernstein, son zamanlarda bir türlü dikiş tutturamaz. Elindeki başarılı oyuncuları kaybetmeye başlar. Eski kariyerini tekrar yakalamak adına sürekli araştırma yaparken bir gün televizyonda Hintli kriket oyuncularını görür. Aklına harika bir fikir gelir: Kriket oyuncularını beysbol oyuncusu yapacaktır! Lakin bu hiç kolay değildir. Memleketinden, ailesinden, kültüründen koparıp Rinku ve Dinesh’i Amerika’ya yani düşler ülkesine getiren Bernstein; tahmin edilmedik zorluklarla karşılaşır.

Yaşanmış başarı öykülerinin beyaz perdeye sıkça aktarılmasından dolayı yenilik arayan gözler, Amerika-Hindistan arasındaki bu yolculuğu merakla izlemeye koyuldu. Genç oyuncuların performansı ile hikayenin gerçek oluşu filmin en başarılı iki yönüdür. Başarısızlığını, başka insanların umutlarından beslenerek yok etmeye çalışan bir karakterle karşı karşıyayız. Bu nedenle filmin neredeyse yarısında Jeff Bernstein karakterini sevmek mümkün olmuyor. Belli bir amaç uğruna savaşsa da insanların duygularıyla oynayıp, onları hiçe sayması zaman zaman bardağı taşırıyor. Bernstein, Amerikalı tarafı canlandırdığı için ortamı yumuşatmak adına tekrar bir Amerikalı kullanır. O da Bernstein’in kadın komşusudur. Hintli çocukların hem moralini düzeltmeye hem de onları anlamaya çalışmaktadır. Bu karakter aslında iki ülke arasında güçlü bir bağ kuruyor; tabi Amerikalı olarak!
Senaryoda şaşırtıcı tek şey gençlerin başarısıdır. O da zaten yaratılan bir şey olmadığı için akılda kalıcı bir çalışma gibi görünmüyor. Hayli tahmin edilebilir kalıplar üzerinde hikaye gelişiyor ve beklenen sona ulaşıyorsunuz. Mekan, dekor, kostüm detaylarında Hint kültürünü yansıtan dakikalar haricinde göze hitap eden; diğer filmlerden ayıran bir şey yok. Müzik çalışmaları Hintli A. R. Rahman elinden geçmiştir. “Slumdog Millionaire”, “127 Hours” gibi filmlerde adını daha önce duymuştuk. Filme heyecan kattığı aşikâr. Tabi bu peş peşe sıraladığım olumsuzluklar filmi izlemeye değmez sınıfına sokmuyor. İlginç hikaye, genç oyuncularla keyifli hale geliyor. Sadece sıradanlıktan kurtulamıyor.


IMDB’den 7.1, Rotten Tomatoes’tan 61 alan filmin geri bildirimleri orta hallidir. Disney yapımcılığı haricinde türdeşlerinden çok bir farkı olmayan; gene de sürükleyiciliği elinden bırakmayan bir projedir. Baş rollerdeki gençlerden Rinku’yu canlandıran Suraj Sharma’yı “Slumdog Millionaire” filminde, Dinesh’i canlandıran Madhur Mittal’i ise “Lif of Pi” filminde izlemiştik. İkisini bir arada görmek hayli heyecan uyandırıyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...